11 Nisan 2012 Çarşamba

ehh beee!

okuyucular blogırlarr :) vizeler sonrası rahatlamak gibi bişey yok ya. sağ salim atlattık hepsini ama inanamıyorum geçip gittiğine. neyse bakalım vizeler sonrası hafta sonunu da çıkardık rahatça ve pazartesiyle birlikte okul kabusu başladı gene :/ vizeler dönemiyle de askıya aldığım görmezden geldiğim ilgilenmediğim herşey bir anda patlamaya başladı. tez, arkadaşlıklar, ödevler... tez işi zaten arkadaşlıkla bağlı bi durum. 6 kişilik tez grubunda 1 kişi iş yapmayınca ve artık iletişimi bile kesince hem sinir katsayınız hem de sorumluluk katsayınız  yeterince artabiliyomuş onu farkettim. aksayan işlere koşturmaca, hocalara dert anlatma falan derken bi yerden sonra kayışı koparıp motoru boşa çalıştırdığınız bi vakit geliyo tabi ama bunların şu 2 günde olması da baya bi darbe niyetine biniyo üstünüze :( sıkıldım artık tezden de tezin sıkıntısından da tez yüzünden arkadaşlarımdan arkadaşlıklarımdan olmaktan da. tüm hayatım sanki buna bağlı diye düşünüyorum ama kıytırık bi lisans tezini kim napıcak biz niye bu kadar kasıyoruz diyorum içimden ama böyle demem de ne beni ne de arkadaşlarımı rahatlatıyo. aslında 6 kişi olarak herkes durumun farkında ama artık kelimelerin tükendiği yere geldik. sıkıldık bunaldık. iş paylaşımının pek eşit olmaması da bunu tetikliyo tabi. 

az önce arkadaşımla gürültülü bi otobüs yolculuğu sonrası evlere dağılırken konu gene tezden ve arkadaşlıklardan açıldı. arkadaşım ise bana bu aralar çok sorguluyorum arkadaşlıklarımızı dedi. ben de sordum eğer benle ilgili bişeyse konuşmak isterim dedim. pazartesi yetiştirilmesi gereken bi ödev vardı ama bölümden bi yarım akıllının uydurması yüzünden baya bi tutuştuk tabi. normalde pazartesi verilen bi ödevdi ama işte kimden çıktıysa artık pazartesi öğlene kadar verilmesi gerekiyo söylentisi almış başını gitmiş. benim kısmım yarımdı ve bende okulda halledicektim. 11 gibi okula geçerken bi msjla kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. ödev öğlene yetişmesi gerekiyomuşmuşmuş! tutuştum tabi bende. okula gittim ödevi hazırla bitir çıktı al falan derken saat 1 oldu ve yetiştirdim ödevi. meğerse öyle bişey yokmuş hocadan öğrendim sonradan bunu. tabi 3 arkadaş bana sinirlendiler ama hiç kimsenin haberinin olmadığı bişey için beni suçladılar. işte bugünkü konuşmanın ve arkadaşımın bana söylediği şeyin nedeni bu olay. bugün bana seni arkadaş olarak çok seviyorum ama sana güvenip güvenmediğimi bilmiyorum dedi. üzüldüm açıkçası. tek bi olaydan kaynaklı ve benim elimde olmayan bişeyden dolayı hem suçlanmam hem de böyle bi laf işitmem ağır geldi açıkçası. kızdım tabi ama kızmak bişey geçirmicekti elime. tamam diyebildim sadece. şuanda da düşünüyorum. güven vermeyen bi arkadaş olmayı nasıl becerdim ya da onlar bunu nasıl düşündüler? aklım orda kaldı. içim sıkıldı.

güven vermemek ya da güven duymamak tek bi olayla sınanabilir mi  ya da tek bi olayın sonucuna indirgenebilir mi? zaten yeterince sıkılıyoken bu durumlara bi de bu çıktı başıma. karşımdakine net bişey söyleyememem ya da kızdığımı belli etmemem ya da en basitinden hayır diyemememden dolayı insanlar beni şamar oğlanına mı çevirmek istiyolar ya da günah keçisine mi bilmiyorum ama bunun içimi acıttığı konusunda eminim. şuan vücut ve kafa olarak yorgun olsam da hiç bişey yapmayı canım istemese de her türlü insanların yanında olup yardımcı olmaya çalışıyoken bencilliğin dibine mi vurayım? bu mudur yani?

neyse daha fazla uzatmak istemiyorum. bu olayların yanında güzel giden şeyler de var tabi. mesela dün akşam yemeğine gelen sevgilim gibi :) yemek yapma olayımı kendisine gösterdim ve güzel bi takdir aldım (sebzeli kremalı tavuk ve mısırlı pilav :D ). bol bol da öpücük yanında tabi :) sonra oturduk sarıldık uzandık. sıcaklığında mayıştım gene. uykumuz da gelince direk yattık. ilk geldiğinden bu yana yanında ilk defa huzurla uyudum. rahat rahat sıcak sıcak... sabah kalkınca da yanımda sevdiğim adamı görmek bana gene bi huzur verdi. erken kalkmam gerekirken beni yataktan çıkartmayan hatta üzerimdeki yorganı üstümden çekmeyen bi sevgilim var işte. yanından gitmemi istemedi :) yanında olmaktan mutlu ve huzurluyum zaten. biraz daha keyif yaptıktan sonra devamsızlık iyice dank etti ve fırladım yataktan.  birlikte evden çıktık. ben okuluma o okuluna...

3 yorum:

One Girl Two Boy dedi ki...

arkadaşında güven problemi var bence tatlım . konun seninle alakası yok yani. her ödev grubunda yaşanan problemlerdir bunlar ve herkes bu sorunlara hazırlıklı olmalıdır. hocaların da kalbi taş mı ki yani 2 saat geç getirince sorun cıkarsınlar. umurlarında bile olmuyor çoğu zaman. ama pimpirikli olmanın fazlası sağlıga zarar :D

ben de öyle bir sevgili istiyorummm :d heterosundan bir tane alabilir miyiz acaba :D

Gay Panda dedi ki...

valla yavrum bugünkü aldığım 2. kötü haber yetti bana. ödevmiş tezmiş güvenmiş falan pehhh... onun acısı geçti bile :( bu arada sana da bi sevgili yapalım harbi ya :) daha hala buluşma detayları bekliyorum ben. söyliyim!!! :D

One Girl Two Boy dedi ki...

beteri beteri diye buna derler yavrum. bak insan böyle zamanlarda ne kadar küçük şeylere ne kadar çok üzüldüğünü anlayıp. hayatın ne kadar kısa olabileceğini fark ediyor. sıkma canını herkes iyi sen iyisin :d

bu arada detaylar can yakıcı düşündükçe çıldırtıcı :( ama sizin için özet geçiciğimmm :(