30 Temmuz 2013 Salı

yeni olaylar ve iş aramaca :)

blogırlaaaar :) canlar cancıklar :) napayonuz? özledim le sizi ;) kaç zamandır adam gibi ne internet ne de buna bağlı olaylara kalkışabilmiştim. doğal olarak kıç kadar ekranlı kıç kadar telefonumla twitter falan ucundan yakalamaya çalışayım dedim. hatta blogları bile okumaya çalıştım ama çabalarım biraz sıkıntılı da olsa sonuç verdi :D

ben bunları anlatmıcam be kafam karıştı. hah şimdi başlıyorum işte :D kemerler takılı çıkışlar sağda kırmızı çarpıda ;) baştan söyliyim de herşeyi ona göre. şimdi yavrular ankaradan dönüşte sanki eski sevgilimden ayrılıyomuş gibi hissettim. bunu belki bi kaçınıza söylemişimdir. çok koydu yeminle. ev arkadaşımla bile vedalaşamadım. stajdaydı kendisi. vedalaşamadığım bi kaç kişi daha oldu. tren garında binmeden önce bi sigara yaktım ve herkesi aradım. ilk 10 saniye sonrası veda kelimesi çıktı ağzımdan ve salya sümük gözyaşları indi hemen. her konuştuğum kişiyle ayrı ağladım onları da ayrı ağlattım. kendime geldiğimde ve telefon konuşmaları bittiğinde ise sigarayı yere atmış ve trenin kalkış düdüğünü duymuştum. hemen atladım tabi. annem babam da gözümün içine bakıyo direk üzgün olduğumu bildikleri için. neyse geçtim oturdum koltuğuma ve camdan duışarı baktım. öle bi 5-10 dakka gittikten sonra bomba cümle babamdan geldi: ne o leeen ağlıyon mu yoksa hoahahoaohaohoaoho :D bende erkekliğe bok sürdürmiycem ya. yooooo nalakası var baba ya -.- sende yani :) modlarındayım ama az daha konuşursam sesim çatallaşcak ve böhüüaaaa diye koyuvercem. tabi neyse olay orda kapandı ama çok kötü bi olay len. valla bak içime oturdu. trenle gderken öle arkasından bakakaldım 5 senelik ankara anılarımın. lanet olsun dedim ama sadece demekle kaldım. o gece trenle yolculuk ve sabahın köründe memlekete iniş sonrası uyuyup uyandım. artık öyle bi gaza gelmiştim ki iş bulmalıyım diye akşam treniyle de izmire vıııın gittim hemen.

izmirde il müdürlüğünde bi arkadaş vardı. onla konuşmuştum iş bul baaa diye. o da gel görüşelim bi demişti. perşembe sabah memlekete iniş ve akşamına izmire geçişten sonra ertesi sabah koşa koşa cv hazırlayıp gittim arkadaşın yanına. oturduk konuştuk falan derken alım olucak mı diye sordum. o da panda daha yeni haberim oldu alım yapmıcaklarmış dedi :/ böhuühüüü diye başladım ben gene. ordan eli boş dönmedim ama. bana tüm özel huzurevlerinin adreslerini telefon numaralarını ve adam arayan var mı yok mu diye işaretlemişler. bunlara mutlaka ulaş dedi arkadaşım. ben de yes sör dedim çıktım ordan. o süreden sonra geçen 1 hafta boyunda orayı ara burayı ara derken elimde hiç bişey kalmadı. iş verecek olan tamam biz sizi ararız diyo ama arayan soran yok. birine zorla cvmi bırakayım dedim ki burası da 2 tane alıcakmış düşünün. cv bıraktım gittim görüştüm ama biz sizi arıcaz diyerekten geri dönmediler. hala daha da dönmüyolar götler ya!

tam umudumu kesip memlekete dönemyi düşünürken bakanlıktaki arkadaş aradı. heralde naptın neettin iş bulabildin mi diye arıyo diye kayıtsız bi şekilde açtım telefonu. alo naber derken panik bi ses panda koş dedi. noluyo noldu bi dur derken panda koş cvni kap gel şimdi haber aldım uzman alıcaklarmış dedi. ne diyon sen derken üstümü giyinmeye başladım. hemen geliyom dedim. bana biraz kılık kıyafete dikkat et de gel küpeni falan çıkar dedi. anam dedim içimden. benim şort ve tişörtten başka bişeyim yok ki dedim. hemen git al dedi. neyse 1 saat içinde memurumsu bi kıyafet uydurarak koştum. gittim cvmi vermeye arkadaşların yanına. düşünün ben 1 saat içinde ordayken birisi gelip cv bırakmış bile! yuh amk dedim kapıda mı yatıyonuz!? neyse arkadaşla koştuk müdür odasına çıktık. arkadaşla girdik oturduk. müdüre iş başvurusu için geldim dedim. tamam ben adını soyadını ve telefonunu alayım dedi. cvimi getirdim isterseniz onu vereyim dedim. o daha iyi olur dedi. tamam :) dedim verdim. sonra bi sessizlik oldu. adam suratıma bakıyo ben adama bakıyom. tık yok ama. ben ne iyeceğimi bilemedim adam da mal mal bakıyo çözemedim ne yapacağımı. neyse sonra arkadaş konuştu kaç kişi alıncak falan derken 2 kişi dedi. 3 de olabilir dedi. hah iyi falan dedik ama gene bi sessizlik. sonra biz sizi ararız modunda ufak bi konuşma yaptı bizimki. e iyi dedik çıktık. cumaya kadar ararız dedi. tamam dedim. normalde memlekete dönecektim ama bekleyeyim dedim.

bu arada tabi annem ablam bır bır bır konuşup şuraya da git bunu da yap ona tekrar cvni gönder diye başımın etini yedi. sinirler gerildi zaten. arayan yok soran yok. en son patladım bende. yeter beee diye. zaten arayan yok soran yok dedim. ben burayı beklicem dedim. ben gergin olunca doğal olarak onlarda gergin oluyo ve bi kıvılcımla koca ev alev alıyo. perşembe oldu tık yok hala. kuzen gel dışarı çıkalım dedi. ben de canım istemiyo kuzi dedim haber gelmedi moralim bozuk sinirliyim dedim. öylelikle dışarı da çıkmadım. annemle o gece yatarken konuştuk. yarın arıcaklar mı sence dedi. yooooo dedim.

ertesi gün sabahın 9 buçuğunda telefon çaldı zırıl zırıl. zıplayıp açtım ama uyku sersemiyim tabi. ben bakanlıktan arıyorum vırtzırt... hea evet!? panda beyle görüşücektim? buyrun benim!? müdür H. bey sizinle görüşmek istiyo da. !'^^+@$½½{{[£<??? eee... evet tamam. ??? bağlıyorum ozaman. dedi ve ben sevinemeden adam açtı telefonu. konuştuk ve beni görüşmeye çağırdı. tamam dedim öğleden sonra uygunsanız görüşmeye gelirim dedim tamam dedi. bu arada benle öyle bi konuştu ki anlatamam. sanki gel de sözleşme imzalayalım hemen der gibiydi. arkadaşların senden bahsetti baya çalışkanmışsın falan diye bizim iş zor ama şartları kabul edersen bi görüşmek isterim senle modunda. neyse gittik öğleden sonra. mdürün odasına girdim. oturdum öle havadan sudan nerelisin anan baban nereli falan derken iş bi anda çalışmaya geldi. bak şartlar zor yoğun dedi bu şartları düşündün mü dedi. ben de düşünüp kabul ettiğim için şuan burdayım dedim. galiba bu cümlenin etkisi olabilir gibime geliyo sonraki olanlar için. öle böyle derken toplamda 5 dakika boyunca konuştuktan sonra gerekli evraklar dedi ben kaldım tabi. O.o nası ya????? daha 2 saniye önce baban nereli diye soruyon dedim içimden. evrakları saydı falan. tamam mı dedi tamam dedim. sonra yanımda oturan başka bi adam (ki kendisi taşaklı bi insan ki bi nevi o da sorguya çekti beni) hayırlı olsun diyip sırtıma vurdu. o.O ben bişey diyemedim. sadece sağolsun çıktı ağzımdan öylece. 5 saniye sonra da e ben gidiyim artık oldum.

dışarı çıktım mal gibi lan noliy işe kabul mü edildim ben derken arkadaşların yanına indim ama hala mal bi haldeyim. ee ne dedi ne sordu falan derken bunları bunları dedi dedim ve galiba oldu işe alındım dedim. millet tabi pek bi sevinir modda ama bendeki bakış:


haaaaaaa anladım bakışıyla noluyo lan bakışının birleşimi bi surattayım.

öle şte çıktım geldim memlekete. belgeleri topladım. askerliğimi tecil ettirdim (ki onu da bi sonraki panda klasiğinde anlatıcam çünkü anlatırsam burdan ağrıya yol olur bildiğin) sağlık raporu sabıka kaydı derken herşey tamam oldu. yarında basıp gidicem evrakları vericem ve en kısa sürede izmirde işe başlamış olucam. beklerim canolar :) izmiri mekan belledim şuan için :D

p.s. burda özet gibi geçmek istemezdim ama izmir maceramda 2 yeni tatlı mı tatlı insanla tanıştım :) bunlardan biri hepinizin tanıyacağı uzere FATİH AMORF beyimiz :) kendisi pek bi kıpırdak pek bi cana yakın pek bi konuşkan :) yeni tanısanız bile yabancılık çekmeyeceğiniz çekemeyeceğiniz bi insan :) ben kendisini çok sevdim şahsen <3 biraz duygusal ve edebi yönü var gördüğüm üzere ama blogdaki gibi şairane takılmıyo :) kendisini burdan öperim çok :* bi dahaki buluşmamızı da iple çekiyorum :)

ikinci olarak da bu arkadaşı pek tanımayabilirsiniz ama o blogumu takip eden birisi. sosyal ağ olarak açılan ve şimdiki durumu belli olmayan bigale sitesinde tanıştım kendisiyle. o kadar cana yakın ve o kadar kibar bi insan ki kendisi yazışından bile anlayabilirsiniz bu durumu :) lakabı olan BEYAZPEYNİR ise hala benim için sır. güya beyaz peyniri çok seviyomuşmuş :D :P yalan anam bunlar :P kendisiyle de görüştüğüme tanıştığıma çok memnun oldum. çok düşünceli çok iyi niyetli ve çok kibar bi insan. sohbet ettiğiniz saatler sanki dakika misali geliyo insana ;) o denli koyu muhabbetlere dalabiliyosunuz hem de hiç sıkılmadan :D

neyse kapanış yapıp yatmam gerek. gelecek partta askerlik tecilini anlatıcam canolar. hem başıma gelenler hem de bilgi mahiyetinde bi yazı olucuk beni izleyin yavrular :*

5 Temmuz 2013 Cuma

aynayı kırdım gaçın!

selam blogırlar blogdaşlar. gene üzerime şimşekleri çektiğim ve bok gibi geçen bi günle karşınızdayım :/  gene ne oldu amk burnun boktan bi kurtulmuyo diyenlere selamı bir borç bilirim. haklısınız a dostlar bende bu işler bitmez :/

gelelim 2 gün öncesine. 2 gün önce sevgilimle konuşup buluşalım dedik. o da beni illa korku filmine götürmek istedi. niye ilk günden korku filmi izleyemiyorum korkuyorum ben dediysem artık. illa ki gidilcek o korku filmine modunda. yavrular size tavsiye ilk buluşmada böyle şeyler söylemeyin, eğer söylerseniz ve sevgiliniz gidelim dedikten sonra sizin ısrarınızla vazgeçerse kıyamam diyip gidelim hadi demeyin. benden söylemesi! kulağa küpe mode on yapın okuyun ;)

ben bu boku yedim tabi :D gideilm olduktan sonra işte 2 gün önce filme gitmek için buluşucaz. ben süsleniyorum tabi gene 1 saat öncesinden. ayna karşısında saçları yapmaya uğraşıyodum bi baktım ayna o kadar pis ki bişey görünmüyo ne biçim lan bu dedim. bi sileyim dedim. siz siz olun aynayı tek elle tutarken silmeyin :/ aynayı sileyim derken köşesinden cart diye kırdım a dostlar :/ bekle beni 7 sene uğursuzluk aç kollarını ben geliyorum. hurafelere inanan insan mode on :/ neyse dedim bişi olmaz heralde. buluştuk bişiyler yedik filme girdik. film de o kadar dandik ki anlatamam. güney kore yapımı bi film. lanetli bi video. halka stayla ama daha moderni. bunda bilgisayardan usb webcam falan ile dolanıyo bizim lanetli videomuz. zaten halkadan oldum olasıya nefret etmişimdir.** bi de üstüne bu eklendi. yok ordan burdan bişiyler fırlıyo tip tip suratlı insanlar falan. yok büyüymüş falan derken sevgilimin gömleğinin içine giricektim az daha. sahnenin gelişini anlıyorum ve bakmak istemiyorum. sevgilim de bi bak ya o kadar korkunç değil modunda. bütün filmi kalbim ağzımda izledim sayesinde. korktukça da sinirlendim tabi vurdum sevgilimin koluna ne işim var benim bu filmde diye diye.

neyse fimi atlattık eve bıraktı beni sevgilim. o günü öyle kurtardık. ertesi gün de kpss tercihlerimi yaptım. memur olmak için tercih yaptım a dostlar. 7sinde açıklanıcak dediler. tamam bekleriz en azından ankaradan gitmeden bilicez dedik. oturduk aile meclisi skype başına bura nası ora nası dedik dedik yazdık. tabi şöyle bi durum var ki 314 kişi alıncak ve benim puana göre sıralamam 945 :O annem onu yaz bunu yaz derken iş iyice karıştı tabi. bana sıra gelmeme durumunu zor anlattım bizimkilere umutlanmayın dedim. tercihler manisa tekirdağ kırklareli edirne zonguldak kocaeli sakarya ığdır giresun diye devam ediyo. sonlara doğru doğunun dipleri tabi. devlete gireyim de modu oldu. bu ığdır ne ayak diyenler olabilir. vardı tercihlerde ve benim de sondan birinci tercihimdi. sonra kuzenimin kankası ığdırda 4 senedir sınıf öğretmenliği yapıyo bi arayım dedim. aradım. kız bi anlattı ki ığdırı anam 3 kilometrelik kıç kadar şehir değil burası hayır izmir olmalı bence moduna girdim. meğerse ığdır ne güzel bi şehirmiş öyle. tamam küçük falan ama mis gibiymiş. havası izmir havası gibi insanları zaten azeriymiş çoğunlukla. gece kız başına sokakta gezsen bile dönüp bakan olmuyomuş. :O oldum direk! sen misin sona yazan pat diye başa çektim ığdırı. göndermeden önce de dua ettim hayırlıysa gönder allahım diye.

bugün sevgilimle gene buluşmak için sözleştik. geldi aldı beni. tunus taraflarına gittik. bizimkinin surat asık tabi.  noldu noldu diyorum yok bişey diyo. meğersem sabah kötü olmuş bu yüzü falan uyuşmuş. baş ağrısı varmış. e akıllım niye söylemiyosun bunu diyorum. şimdi hafif bi baş ağrım var diyo. te allahım dedim. yatıp dinlenseydin ya evde dedim yok yok bişeyim moduna giriyo hemen. öyle böyle derken oturduk tabi 2-3 saat. sonrasında bi msj geldi. önce bakmadım telefona ama sonra okuyunca başımdan aşağı kaynar sular döküldü. 3ü son gün olan tercihler bugün yani 4ünde açıklanmış dediler. hemen telefona atladım. girdim ama bulamadım ösymye tercih sonuçları yerine başka yerlere girmişim. sevgilim de nası ya dedi o da girrdi hemen. buldum ben dedi. tcni ve şifreni gir dedi. anasını satayım giremiyorum bi türlü. yanlış falan diyo paso. el ayak titremede kaldı. sen tc'ne bak doğrumu dedi doğru dedim. sonra şifreni söyle ben gireyim dedi. tamam dedim söyledim. girdi.  bana verdi telefonu. ben ok tuşuna bastım ve bakamıcam dedim ona verdim telefonunu. gözlerimi ellerimle kapattım bekliyorum. sonra kafamı bi kaldırdım sanki sevgilime koca bi kokarca yedirmişler gibi bi suratla karşılaştım. olmamış mı dedim. suratı düşük bana baktı. olmamış sevgilim dedi. telefonu çevirdim bi baktım ki YERLEŞTİRİLEMEDİ diye eşek kadar yazıyo ekranda. çok pis moralim bozuldu. hem de tam da tavlada sevgilimi yeniyodum. böyle bi an mı olur falan dedim. üzüldüm a dostlar. içim sıkıldı. gelmeme ihtimaline alıştırmıştım kendimi ama ığdır biraz umut olmuştu benim için. o da gelmezse kalırım öyle demiştim içimden. ki öyle de kaldım. benim suratım düşünce sevgilimin de suratı düştü tabi. oturduk öyle kös kös.  ne vardı o msjı okucak deme? okuma eve gidince bak deme. moralini niye  bozuyosun o an!?

bu şarkıyı da çok severim pek severim!

neyse sevgilim biraz şebeklik yapmaya başladı tabi üzülme diye. yedek bi planın var dedi. evet yedek bi planım var. hiç bişey olmazsa izmire gidip özelde iş arıycam demiştim. şuan yedek plan devreye girdi. istikamet izmir olucak benim için. işimi orda icra edicem. tabi bulabilirsem. 

tüm bunların üstüne bide sevgilim fenalaştı. sabahki kötü hali gibi değildi ama baş ağrısından yerleri tekmelicek moda gelmiş ama bizimki tabi moralim bozulmasın diye suratında winnie the pooh :3 gibi sırıtışla duruyo. benim moral çökmüşken iyice çöktü. panik de oldum tabi. neyin var iyi misin diyorum. iyiyim diyip sırıtıyo. sen iyi misin diyo. siktiret beni tercihleri sen iyi misin sabahki gibi mi oldun diyorum. yok iyiyim diyo. sonra bi of başım diyo. bi ara bi ağrı kesici alsam dedi. tamam dedim gidiyorum ben sen otur burda dedim. fellik fellik etrafta eczane aradım. 2 tane buldum ama 2side kapalı mı olur arkadaş!? hep bunlar kırık ayna yüzünden diye bi taraftanda küfrediyorum. sonra kafeye koştm direk. baktım bizimki öyle oturuyo. garson kızı çağırdım ondan istedim var mı ağrı kesiciniz diye o da parol var dedi. bizimki hemen getir ooo falan oldu. ben bilmiyorum hiç tabi parol'u. dolorex'ten şaşmam ben :) neyse içirdik. bak kötü olduysan kalkalım cümlesini 490. kez derken tamam kalkalım dedi. hesabı ödedim kalktık hemen. koluna girdim. arabayı aldık çıktık direk. önce beni bıraktı. eve geliyim dedim ama annem evde dedi olmaz şimdi dedi. aklım sende bana mutlaka msj at dedim. tamam dedi. 1 saat oldu 2 saat oldu cvp yok msjlarıma. bi eve geldim dedi bi daha tık yok. alalhım nerde bu nerde bu!? aklıma bin tane şey geliyo tabi. arayamıyorum da annesi var diye. msj at msj at msj at derken küçük çaplı bi kalp krizinden kıl payı döndüm. tınılılılılı diye telefon ötünce baktım bizimki iyiymiş şimdilik ama doktor migren başlangıcı var demiş. ben de haber alamamanın paniğiyle tövbe tövbe sanki ölümcül bişi var oldu diye aklımdan geçiriyorum. eve gelmiş dedim kıpırdarsan basarım evini! tehdit ettim dinleniceksin dedim tamam dedi.

öyle işte a dostlar bi günde saçma sapan bi ton sıkıntı yaşadım. en son şu moddaydım:

elleh??

şimdi uyuttum sevgilimi. bi an düşündüm noldu lan bugün dedim. sonra da aklıma geldi ve yazayım istedim. kesin nazar değdi bize. kedi gözleri bla bla :/ gözü olan mümkünse başka tarafa baksın yoksa bulucam ben onları :/

son olarak da izmir tayfasının ana graliçesi van görlüm, bunu okurken mutluluktan uçucaksın eminim. izmir yolu açıldı bana ;) tercihler zamanı ne kızmıştı bana orda burda ne yapcaksın sen diye :) artık bi iş bul bana anam öperim datlı yanaklarından. ev arkadaşı da ayarlarsın sen bana deme prenses ;) ;) izmirliler bekleyin beni. dua edin de iş bulayım :/ bi kaç arkadaşı taciz ettim direk ama bakalım. memlekete dönünce iyice milletin yakasına yapışırım ;)

iş bulamazsam olacaklardan sorumlu değilim!

** halkadan nefret etmemin sebebi: bana başta polisiye bi film diye anlattılar. ona rağmen korktum. düşünün yani! sonra izleme gafletinde bulundum. son sahnelerde samara televizyondan çıkıp da saçlarını açmıştı ya orda bıraktım ben işte. hem kendimi hem boşaltım sistemimi... F*CKYOU SAMARA!

panda öper :*

1 Temmuz 2013 Pazartesi

yeni bir başlangıç :)

selam blogırlar blogdaşlar :) nasılsınız canlar? ben çok iyiyim  hayatımdaki değişiklik ve boşluklara rağmen :) bu yazımda içinizi sıkıcak bayıcak üzüntülü şeyler yazmıcam merak etmeyin. zaten adı üstünde yeni bir başlangıç ;)

neyse hikayemize başlayalım :) tam gününü hatırlamıyorum ama balodan sonraki günlerden bi gün ve yorgunluktan ölüyorum tabi. hala vücut alkolü atamamış :/ neyse bi arkadaş aradı beni gel dışarı bişeyler yemeğe gidelim konuşmaya gidelim dedi tamam eyv oldum bende. çıktık ondan bundan derken iş ilişkilere geldi tıkandık tabi ikimizde. sinir bi modlardayız :) arkadaşa o sinirle ben de profil açıcam anasını satayım dedim. o da aç lan modunda zaten :D neyse eve geldim malumunuz siteye kaydımı yaptırdım. eski hesaplarım açık mı diye baktım ama değillermiş. en son ki hesabımla açma gibi bi gaflette bulunup da eski sevgilime tekrar yem olmak da istemedim.  neyse bi hesap açtım bakınmaya başladım.  hoş iyi da falan diye giderken dedim yeter sıkıldım artık bu son sayfaya da bi tarayıcı edasıyla bakayım da sonra kapatayım dedim. bak sen allahın işine :D facebukumda ekli ve memleketten ilkokuldan tanıdığım bi çocuğun eşek kadar olan profil fotosunu görünce bi yutkundum tabi :D çocuğun tipinden ve facebuk profilinden az çok anlamıştım ama dış mihraklardan da öyle olmadığını kızları sıraya dizdiğini duymuştum :) eee romeo yalan söylemez ;) neyse bir bakarsın 2 bakarsın falan derken ee tamam yeter yani. sonra facebuktan çocuğa msj attım naber görüşelim telim bu falan diye. memleketli ayağı çektim tabi. gitmeden 2 kelam edelim memleketlim falan modundayım. daha önce de konuşmuştuk tabi biz bunla hatta istanbulda aşık olduğum biri var gideyim mi gibi bi durumları vardı ben de koy götüne git demiştim. neyse olay bu değil. hemen dönüyoruz ki msj attım işte :D o da tamam görüşelim mutlaka cınım modunda bişi yazmış. ben müsaitim sen işlerini ayarla haber ver bana dedim :D

işin sonu kaldı o öyle :D merak etmeyin ;) başka birileriyle yazıştım tabi. biri rsm? demiş yok anam yazdım sadece. sitenin bi an düzeldiğini düşünmüştüm niyeyse ama öle mallar da çıkıyomuş. ufak bi çocuk yazdı sonra bi askıntı olup ap necisin dedi en son kapanışı da ben senle arkadaş olmak istiyoruma getirdi. tüm bu geçişler ise mezun olma bölümler hakkında konuşurken oldu. nası mı oldu? sormayın ben de bilmiyom :/ sonra birisiyle daha yazıştım. bi tane manyağa çattım tabi sonra bi selam yazdım adam sıralamış yok adını şu dizinin ilk bölümünde görmüştüm o andan beri sevmiyorum o adı işte sen ne arıyosun ki ben senin aradığın kişi değilim zart zurt... anam dedim son ütücü sen kaldıydın kafama seni de buldum dedim. hea iyi  falan dedim ama işte yok bunu iki kere yazmışın falan triplerinde. ya anladık istemiyosun bunu ilk msjında da  demişin zaten ama yani bi sus amk bi sus ya he de geç. ne zorun var bu kadar msj israfı yapmaya be arkadaş :D

sonra başka birisiyle konuşmaya başladım. tuttu bişeyler tabi. foto falan yok onda da bende de :) görüşelim oldu telefonlar verildi falan. whatsappdan yardırdık tüm gece. tatlı da bişi tabi. neyse cumartesi buluşalım dedik buluştuk da. beyimiz beni arabayla aldı güzel bi yere götürdü. yedik içtik sohbet falan ettik. çok güldüm o akşam :) gecenin sonunda bana gidelim oldu tabi iş. ilk yok ya falan dedim ama bi ilk olucak panda şansını dene dedim. bişey yaşamak istediğimden değil. amaç seks değil yani. öle bişey olmayacağını annem evde demesiyle de anlamıştım. gayet güzel bi şekilde arabasına bindik evine gittik. bi kahve yaptı. içtik :) sonrasında tabi alkol var bende biraz mayıştım doğal olarak. bi ara (ki bu sıralar çokça oluyo nedense) elimi ovalamaya başladım. his kaybı olduğunu söylemiştim zaten ona da. gözaltı falan herbişeyi anlatmıştım. elimi istemsiz bi şekilde ovuşturmaya başladım. acıyo mu diye sordu ben de yooo dedim. sonrasında elimi aldı azıcık ovaladı falan. üstüne espriyi patlattı :D elini tutmak için bahaneydi falan dedi :D ben de güldüm falan. sonrasında tribleks evinin bahçesinde otururken (!) (ki öyle canlar adam saray yavrusunda oturuyo bildiğin :D ) sandalyesini yanıma çekti. iyi hoş derken elini uzattı. ben de elimi koydum üstüne. el ele tutuşmaya başladık. sonrasında omzuma başını koydu pat diye. ben de başımı onun başına yasladım oturduk öyle. işte o an noluyo napıyorum ben oldum. eski anılar ve eski ilişkimin hissettirdikleri geldi aklıma. accık toparlanır igib yaptım sigaramı söndürmek için doğruldum. sonrasında arkama yaslanınca bi daha aynı pozisyon oldu. koluma sarıldı bu sefer. çok güzel kokuyosun dedi. güldüm bende. bu arada lenslerim kurumuş gzümde içmişim başım ağrıyo e bide böle saçma sapan hisler hissedince pek rahat olamadım. başım ağrıyo dedim. çok mu ağrıyo falan dedi msj yapmaya başladı. ilk başlarda iyi geldi de sonra baktım kafa güzel diye iyice başım dönmeye başladı. tamam bırak dedim. evine bırakıyım istersen dedi. iyi olur dedim. yolda arabayla giderken suratı asıktı tabi. bana da elini tutmamı istemiyosan acele ettiğimi düşünüyosan söyle dedi. ben de yoo elimi tutmanda sıkıntı yok dedi. sorun ben ne hissettiğimi şuan bilemiyorum dedim. geçen ilişkim pek iyi bitmedi çok yara aldım dedim. şuan sırası mı bilmiyorum bunu söylemek için falan dedim ama o da hemen anlatmak zorunda değilsin dedi. ben de söylemesi güç zaten dedim. tamam zorlama dedi.zamanı gelince anlatırsın dedi. bi 2 dakika sonra dayanamadım. bu sefer baştam pazarlık tarzında ilerlemem gerektiğini düşündüm. aslında iş pazarlık olayı değildi ama işte bazı yaralarımı ve büyüklüklerini karşı tarafa söylemem gerektiğini hissettim. pat diye eski sevgilimden dayak yedim ben dedim. tepki vermedi. sonra yaşadıklarını anlıyorum dedi. çok zor şeyler yaşamışsın dedi. ben de bu durumu atlattığımı sannıyodum ya da atlattım ama işte kötü hisler aklıma geldi beni etkiledi bilmiyorum ama şuan bu yüzden ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. ne hissettiğimi de bilmiyorum. seni böyle bi durumda bıraktığım için özür dilerim dedim. o da saçmalama dedi. bi başlarken ne söylemiştik? tanışalım görüşelim sonra zaman bize ne göstericek ona bakalım demiştik hatırlıyomusun dedi evet dedim. sonra giderken tek elle araba kullanabilecek misin dedim ve elini tuttum. o da görücez dedi ve gülümsedi.

o gece beni eve bıraktı ve bugün bi daha görüştük. sinemaya gittik. çok eğlendim gene :) world war z'yi izledik ve ben çok beğendim. bence izleyin derim. çıkışta da beni eve bırakırken gene konuştuk. bişeyleri konuşmam gerekiyodu ve bunun farkındaydım. hayatım belirsiz şuan çünkü :/

bu sefer benim gideceğimi biliyosun deme dedim. yani?? dedi. ben de gideceğim belki ankaraya dönmeyebilirim. belki dönebilirim bi kesinlik yok dedim. kpss tercihi yapıp gittiğimde ne olucak dedim. benim nereye gittiğim konusu ne olacak dedim. o da sen nereye gitmek istiyosan oraya git dedi. geleceğine karışmak istemiyorum dedi. ben bişeyler için çabalayacağım. sen nerede olursan ol gelirim dedi. o an böyle bi sözü tüm ilişkilerimde hiç duymadığımı farkettim. bi garip oldum. şaşırdım aslında :) ben bunu hiç duymadım daha önce dedim. ben sana değer veriyorum dedi. ben ozaman hiç değer görmemişim önceki ilişkilerimde dedim. baktı sadece. sonra beni eve bırakma dedim. noldu dedi. işin yoksa bişeyler içip konuşmak istiyorum dedim. tamam dedi. indik bi yere oturduk. 2 saat konuştuk. uzaktan yürütülebilcek bi ilişkinin özverili ve verici olması gerektiği konusunda konuştuk. zor olduğu ama karşılıklı bişeylerin ortaya konması gerektiğini konuştuk. neyse konuştuk da konuştuk. geceyi sonlandırdık. beni eve bıraktı.

tho odd life of timothy green filminden ;)

tüm geceden aklımda kalan girdiğimiz kitapevinden adıma yönelik bi kumbara alması (üzerinde adım yazıyo böle dinazorlu bişi çok değişik olum :D), world of war z'nin gerilimli dakikaları ve onun kolunu her zombi pörtlemesiyle sıkmam, beni eve bırakmadan önce arabada dudağıma bıraktığı o güzel öpücük ve iyi geceler bitanem msjı...